Birçok yer için benden aman da ne süper gibi cümleler duymazsınız, dünyayı turist olarak değil de reel gözlerle gezmenin bir sonucu diyelim. Bir çeşit mesleki deformasyon.

Ama…

Capri güzeldir! Capri başkadır…

İtalya’nın en ünlü adalarından.

Napoli’nin karşısına denk gelir. Zaten turist olarak en kolay ulaşım da Napoli’den kalkan feribotlarla gerçekleşir. Yok siz de benim üzerinde bulunduğum gibi bir megayata sahipseniz, (zaten bu yazıyı okumanıza gerek yok, çoktan Capri’ye birçok kez gitmişsinizdir!) cümle kendini çürüttü

Çünkü Capri, Superyat-Megayatların mutlaka ve mutlaka Akdeniz’in ortasındaki uğrak yeridir.

Merkezinde gezerken mağazalardaki uçuk fiyatlara baktığınızda da anlayacaksınız ki, (Bir megayatla adaya geldiyseniz zaten fiyatlar uçuk gelmeyeceğinden bir şey anlamayacaksınız ) bu cümle de kendini çürüttü!

Yani demem o ki, Capri biraz zengin bir ada.

Adada neler yapılır, nerelere gidilir, ne yenilir içilir tavsiyelerini Google amcadan öğrenebilirsiniz. Benim size anlatacaklarım gözle görülür realiteler:

Merkezi adanın kıyısına değil, tepesine konuşlanmış olduğundan, feribotun da yanaştığı kıyıdan tam yukarıya bir teleferik çıkar. Her daim korkunç kuyruklar oluştuğundan cebinizde akrep yoksa taksi tutmanızı öneririm. Adada her şey pahalıdır. Taksi de 5 dakikalık o mesafeye 40 Euro alır. Eski arabaları söküp cabrio yaptıkları, orası burası açık üfür üfür esen ilginç taksileri vardır. Fayton hissinin tekerleklisi.

Merkezdeki meydanın ismi La Piazzetta’dır. Zaten İtalyancada ‘küçük meydan’ anlamına gelir. Piazza’nın küçüğü Piazzetta.

Bütün ünlü markaların mağazaları ile çevrili şık sokaklar bu meydandan başlar. Yürüye yürüye mağazaları gezip, benim genelde yaptığım gibi şarap molası verip, adanın tepeden denize bakan manzarasına takılabilirsiniz.

 

Her cennet adada olduğu gibi müthiş koyları vardır. Bu nedenle sırt çantası ve feribotla değil de bir tekneyle gelmek en güzelidir ya. Feribotla da gelseniz bütçenize uygun tekne turları olduğunu duymuştum. Araştırmadım elbette, malum ben bir megayatla dolaşıyorum.

En meşhur koyu Faraglioni Koyu’dur. Müthiş manzarasını oluşturan ise denizin ortasındaki kaya parçalarıdır. Faraglione, İtalyancada denizin aşındırmasıyla oluşmuş kaya anlamına gelir ki bu nedenle çoğul olarak ‘kayalar’ yani İ Faraglioni’dir koyun ismi. Zaten bir megayatınız varsa burayı da çoktan… gerisini biliyorsunuz.

Kalabalıktan hoşlanmayan ve nezih bir tatil arayanlardansanız sakın adaya yazın ortasında gitmeyin! Bütün Japonya, Orta Doğu ve Hindistan’dan gelenler başta olmak üzere ada turistle dolup taşıyor. İtalyan görmek mümkün değil. Amerikalılar pek mevzuya takılmamış. Fransız ve başka Avrupalılara da rastladım ama eminim ki İtalyanların da Mykonos’a ve Sardunya adasına dolup taşan kalabalıktan arta kalanları bu adaya akın ediyordur. Ben bu yaz temmuzda, daha önce de hep eylülde oradaydım. O yüzden söylüyorum ki eylül muhteşem! Ne kalabalık, ne zayıf… Çok hoş, çok şık bir tatil arıyorsanız, eylülde Capri başkadır… Megayatınız varsa daha bir başkadır.